floranatolica
floranatolica
 
Ara Üye girişi DDbtn
-

Çöldeki Uygarlık: Jerash

Serdar Ölez, 2008

Jerash / Ürdün

Efes`i ziyaretim sırasında ihtişama kapılıp dünyada buna benzer başka yer olamayacağına hükmetmiştim. Ama Jerash`ta bir o kadar ihtişamlı. Roma İmparatorluğu dönemi yapılarına ilgi duyan herkesin görmesi gereken bir şehir.
Jerash, başkent Amman´ın yaklaşık 50km kuzeyinde tarihi kalıntıları ile ünlü, deniz seviyesinden 1100-3000m yükseklikte dağlar ve vadilerle şekillenmiş bir şehir. Çoğunluğu Araplardan oluşan etnik yapısı içerisinde Çerkez ve Ermeniler de önemli ölçüde yer alıyor. Nüfusun çoğunluğu Ürdün genelinde olduğu gibi Müslüman, ancak Hıristiyan (Ortodoks ve Katolikler) yoğunluğu diğer şehirlerine göre daha fazla. Jerash Roma İmparatorluğunun Suriye, Ürdün ve Filistin topraklarında kurulu 10 hudut şehrinden (Decapolis) biri olması ve bu şehrin kalıntılarının yakın doğuda ortaya çıkarılan en korunmuş kalıntılar olması nedeni ile her yıl on binlerce turiste ev sahipliği yapıyor. Birazda ansiklopedik bilgimiz olsun. Farklı sitelerden derleyerek tercüme ettiğim bilgileri ilerleyen satırlarda meraklılarına sunuyorum. Son kazılar Jerash ´in bronz çağından (MÖ3200-MÖ1200) bu yana insanlara ev sahipliği yaptığını ortaya çıkarmıştır. Jerash MÖ63 yılında önce Roma İmparatorluğunun Suriye Eyaletine bağlanmış ardından Decapolis şehirlerinden biri olmuştur. Jerash MS90 yılında ise Philadelphia (bugünkü Amman) ´nın da dahil olduğu Arabistan Eyaletinin bir parçası olmuştur. İmparatorluğun burada sağladığı güven ve barış ortamı toplumun ekonomik aktivitelere yönelmesine ve özelliklede yapı işlerinde ilerleme sağlamasına katkıda bulunmuştur. Sağlanan bu ortam Jerash´a refah getirmiş, MS106 da İmparator Trajan´ın yaptırdığı yollarla ticaret daha da gelişmiştir. MS120-130 yıllarında ise İmparator Hadrian´ın ziyaretine ithafen bugün hala sapasağlam ayakta duran Hadrian Kemeri yaptırılmıştır. Bu parlak dönemde şehrin surlar içerisindeki alanı 800.000 metrekareye ulaşmıştır. MS614 yılındaki Pers istilası Jerash ´ın hızla çökmesine neden olduysa da Emeviler Döneminde tekrar parlak günlerine dönmüştür. MS746da önemli bir deprem yaşamış, büyük ölçüde tahrip olmuştur. Haçlı seferleri sırasında Artemis Tapınağı´da olmak üzere bir çok yapı kale olarak kullanılmış, yapılaşma sınırlı da olsa Eyyübiler, Memluklar ve Osmanlılar dönemlerinde de devam etmiştir. Jerash´ın zengin tarihini ortaya çıkarmak üzere yürütülen kazı ve restorasyon çalışmaları 1920 yılından bu yana neredeyse aralıksız devam etmektedir.
Görevli olarak Selim Kara ile birlikte gittiğim Ürdünden notlar...